İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı: Dağılma, Modernleşme ve Veda (1792 - 1922)
1792 Yaş Antlaşması ile başlayan ve 1922’de Saltanatın kaldırılmasıyla son bulan "Dağılma Dönemi", Osmanlı İmparatorluğu’nun var olma savaşı verdiği son perdedir. Tarihçi İlber Ortaylı’nın "İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı" olarak tanımladığı bu dönemde Osmanlı Devleti; Sanayi Devrimi’ni gerçekleştirmiş sömürgeci Avrupa devletleri ile baş etmeye çalışmış, Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik akımıyla içeriden parçalanmış ve "Hasta Adam" yaftasına rağmen "Denge Politikası" ile ömrünü uzatmayı başarmıştır.
Bu dönem sadece toprak kayıplarının değil; aynı zamanda anayasa, parlamento, modern ordu, telgraf, demiryolu ve gazete gibi modern kavramların Osmanlı hayatına girdiği sancılı bir "Kabuk Değiştirme" dönemidir.
1. Nizam-ı Cedid: İlk Köklü Reform Hareketi (1789-1807)
Osmanlı devlet adamları, 18. yüzyılın sonlarında artık Avrupa’nın askeri üstünlüğünü kesin olarak kabul etmişti. III. Selim, bu gidişatı durdurmak için tahta çıkan en radikal padişahtı.
Yeni Düzen (Nizam-ı Cedid): III. Selim, sadece bir ordu değil, bir sistem kurmak istedi. Avrupa tarzında eğitim alan, modern silahlar kullanan "Nizam-ı Cedid" ordusunu kurdu. Bu ordunun masraflarını karşılamak için "İrad-ı Cedid" adında özel bir hazine oluşturdu.
İlk Daimi Elçilikler: Avrupa’yı yakından tanımak, politikasını anlamak ve teknolojisini transfer etmek için Londra, Paris, Viyana ve Berlin gibi başkentlere ilk kez daimi elçiler gönderildi.
Napolyon’un Mısır’ı İşgali (1798): Fransa, İngiltere’nin sömürge yollarını kesmek için Osmanlı toprağı olan Mısır’ı işgal etti. Nizam-ı Cedid ordusu, Akka Kalesi önlerinde Napolyon’u durdurarak ilk ve tek başarısını kazandı. Bu savaşta Osmanlı ilk kez "Denge Politikası" izleyerek İngiltere ve Rusya’nın desteğini aldı.
Kabakçı Mustafa İsyanı: Reformlardan çıkarları zedelenen Yeniçeriler ve ulema sınıfı isyan etti. III. Selim tahttan indirildi ve daha sonra öldürüldü. Reformlar kanlı bir şekilde durduruldu.
2. II. Mahmut: İmparatorluğun İkinci Kurucusu (1808-1839)
Alemdar Mustafa Paşa’nın müdahalesiyle tahta çıkan II. Mahmut, Osmanlı tarihinin en büyük inkılapçısıdır. Devleti merkezi bir yapıya kavuşturmak için acımasız ve kararlı adımlar atmıştır.
Sened-i İttifak (1808): Padişah, Anadolu ve Rumeli’deki güçlü yerel beylerle (Ayanlar) bir sözleşme imzaladı. Bu belge ile padişahın yetkileri ilk kez kısıtlandı. Hukuki açıdan Magna Carta’ya benzetilir.
Yunan İsyanı ve Bağımsızlığı: Fransız İhtilali’nin etkisiyle Mora’da başlayan isyan, Avrupa’nın (özellikle İngiltere, Fransa ve Rusya’nın) desteğiyle büyüdü. Navarin’de Osmanlı donanmasının yakılmasıyla süreç hızlandı ve 1829 Edirne Antlaşması ile Yunanistan bağımsız oldu. (Osmanlı’dan ayrılan ilk millettir).
Vaka-i Hayriye (1826): Devletin önündeki en büyük engel olan Yeniçeri Ocağı, halkın ve topçuların desteğiyle topa tutularak yok edildi. Yerine "Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye" (Muhammed'in Zafer Kazanmış Askerleri) ordusu kuruldu.
Mısır Sorunu (Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı): Mora valiliği kendisine verilmeyen Mısır Valisi Kavalalı isyan etti. Ordusu Kütahya’ya kadar ilerledi. Osmanlı, kendi valisine karşı Rusya’dan yardım istemek zorunda kaldı (Hünkar İskelesi Antlaşması). Bu olay, "Boğazlar Sorunu"nun doğmasına neden oldu.
Bürokratik Reformlar: Divan-ı Hümayun kaldırıldı, yerine Nazırlıklar (Bakanlıklar) kuruldu. Memurlara fes ve pantolon giyme zorunluluğu getirildi. İlk nüfus sayımı (sadece erkekler) yapıldı. Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.
3. Tanzimat Dönemi: Osmanlıcılık ve Hukuk Devleti (1839-1876)
II. Mahmut’un ölümüyle tahta geçen Sultan Abdülmecid, babasının reformlarını kurumsallaştırdı. Bu dönem, "Osmanlıcılık" (Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin herkesi Osmanlı vatandaşı sayma) fikrinin devlet politikası olduğu dönemdir.
Tanzimat Fermanı (1839)
Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okundu.
Önemi: Padişah ilk kez kendi gücünün üstünde kanun gücü olduğunu kabul etti.
İçerik: Müslüman ve Gayrimüslim herkesin can, mal, namus güvenliği devlet garantisine alındı. Vergiler gelire göre alınacak, askerlik vatan hizmeti olacaktı.
Kırım Savaşı (1853-1856)
Rusya’nın "Hasta Adam"ın mirasını paylaşma isteği ve Kutsal Yerler sorunu nedeniyle çıktı. Osmanlı; İngiltere, Fransa ve Piyemonte’nin (İtalya) desteğini aldı.
İlk Dış Borç: Savaş masrafları için İngiltere’den ilk kez borç alındı (1854). Bu borçlar ödenemeyecek ve ileride devletin iflasına (Düyun-u Umumiye) yol açacaktı.
Paris Antlaşması (1856): Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayıldı ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altına alındı. Rusya ve Osmanlı’nın Karadeniz’de donanma bulundurması yasaklandı (Osmanlı galipken mağlup muamelesi gördü).
Islahat Fermanı (1856)
Paris Antlaşması öncesi Batı’nın desteğini sürdürmek için ilan edildi. Gayrimüslimlere çok geniş haklar (devlet memuru olma, il genel meclisine üye olma, bedelli askerlik, okul ve banka açma) verildi. Bu durum Müslüman halkın tepkisini çekti ve toplumsal ayrışmayı hızlandırdı.
4. I. Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi (1876-1909)
Tanzimat döneminde yetişen "Genç Osmanlılar" (Jön Türkler), devletin kurtuluşunun meşrutiyet (anayasal monarşi) ile olacağına inanıyordu. Baskılar sonucu II. Abdülhamid, anayasayı ilan etme sözüyle tahta çıktı.
Kanun-i Esasi (1876): Türk tarihinin ilk anayasasıdır. İlk kez halk (kısıtlı da olsa) yönetime katıldı ve Meclis-i Mebusan açıldı.
93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı): Rusya, Balkanlar’daki Panslavizm politikasını gerekçe göstererek saldırdı. Doğuda Erzurum (Nene Hatun), batıda Plevne (Gazi Osman Paşa) direnişlerine rağmen Ruslar Yeşilköy’e kadar geldi.
Berlin Antlaşması (1878): Osmanlı için bir felaket oldu. Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsızlığını kazandı. Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya bırakıldı. Ermeni Sorunu ilk kez uluslararası bir antlaşmada yer aldı.
II. Abdülhamid ve İstibdat (1878-1908)
Savaşın getirdiği yıkımı bahane eden II. Abdülhamid, meclisi kapattı ve yönetimi tamamen Yıldız Sarayı’nda topladı.
İslamcılık: Devleti ayakta tutmak için "Ümmetçilik" politikasını benimsedi. Halifelik gücünü kullanarak dünya Müslümanlarını (özellikle İngiliz sömürgelerindekileri) Osmanlı etrafında birleştirmeye çalıştı.
Denge Politikası: İngiltere yerine yükselen güç Almanya ile yakınlaştı.
Yatırımlar: Bağdat ve Hicaz Demiryolları yapıldı. Telgraf hatları tüm ülkeye yayıldı. Çok sayıda modern okul (Rüştiye, İdadi) açıldı.
Toprak Kayıpları: Kıbrıs (İngiltere'ye üs olarak verildi), Tunus (Fransa), Mısır (İngiltere) bu dönemde savaşılmadan kaybedildi.
Düyun-u Umumiye (1881): Devlet iflas ettiğini (Muharrem Kararnamesi) açıkladı. Avrupalı devletler, Osmanlı’nın gelirlerine doğrudan el koymak için "Genel Borçlar İdaresi"ni kurdu. Osmanlı ekonomik bağımsızlığını kaybetti.
5. İttihatçılar, Savaşlar ve Yıkılış (1908-1918)
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin baskısıyla 1908’de II. Meşrutiyet ilan edildi ("Hürriyetin İlanı"). Ancak beklenen huzur gelmedi, aksine kaos başladı.
31 Mart Vakası (1909): Meşrutiyet karşıtları İstanbul’da büyük bir isyan çıkardı. Selanik’ten gelen Mahmut Şevket Paşa komutasındaki (Kurmay Başkanı Mustafa Kemal) Hareket Ordusu isyanı bastırdı. II. Abdülhamid tahttan indirildi. Yönetim fiilen İttihatçıların eline geçti.
Trablusgarp Savaşı (1911): Sömürge arayan İtalya, Osmanlı’nın Kuzey Afrika’daki son toprağına saldırdı. Mustafa Kemal ve Enver Paşa gibi gönüllü subaylar yerel halkı örgütleyerek büyük direniş gösterdi. Ancak Balkan Savaşı çıkınca Uşi Antlaşması ile bölge İtalya’ya bırakıldı.
Balkan Savaşları (1912-1913): Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ birleşerek Osmanlı’ya saldırdı. Ordunun siyasete karışması ve ikmal hataları yüzünden büyük bir felaket yaşandı. Edirne dahil tüm Rumeli kaybedildi. Arnavutluk bağımsız oldu. (Bab-ı Ali Baskını ile İttihatçılar tam iktidar oldu).
I. Dünya Savaşı: Sonun Başlangıcı (1914-1918)
Kaybedilen toprakları geri alma ümidi, Alman hayranlığı ve siyasi yalnızlık Osmanlı’yı Almanya safında savaşa sürükledi.
Çanakkale Cephesi: İtilaf devletlerinin Rusya’ya yardım götürmek ve İstanbul’u almak için açtığı cephedir. Mustafa Kemal’in askeri dehası ve Türk askerinin direnişiyle "Çanakkale Geçilmez" destanı yazıldı. Savaş 2 yıl uzadı, Çarlık Rusyası yıkıldı.
Kafkas Cephesi: Enver Paşa komutasındaki Sarıkamış Harekatı, dondurucu soğuk ve hastalıklar nedeniyle on binlerce askerin şehit olmasıyla sonuçlandı. Ruslar Doğu Anadolu’yu işgal etti. (Ermeni Tehciri bu dönemde, Ruslarla işbirliği yapan çetelere karşı uygulandı).
Kanal ve Irak Cepheleri: İngilizlere karşı Süveyş Kanalı’nda ve Irak’ta (Kut’ül Amare zaferine rağmen) başarısız olundu. Arapların bir kısmı İngilizlerle işbirliği yaptı (Ümmetçilik fikrinin iflası).
6. FİNAL: Ateşkes ve İşgal (1918-1922)
Almanya’nın yenilmesiyle Osmanlı da mağlup sayıldı.
Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918): Osmanlı Devleti fiilen sona erdi. Ordular terhis edildi, ulaşım ve haberleşme İtilaf devletlerine geçti. 7. Madde’ye dayanılarak Anadolu işgal edilmeye başlandı.
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920): Osmanlı’yı haritadan silen, Anadolu’yu paylaşan ölü doğmuş bir antlaşmadır. Padişah ve hükümet imzaladı ancak Ankara’da açılan TBMM reddetti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hikayesi burada biterken, onun küllerinden Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Türk Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti doğuyordu