Muhteşem Yüzyılın Alacakaranlığı: Osmanlı Duraklama Dönemi (1579 - 1699)
Osmanlı İmparatorluğu için 17. yüzyıl, ihtişam ile krizin, zafer ile hezimetin iç içe geçtiği bir "Alacakaranlık Kuşağı"dır. 1579 yılında, devletin "büyük aklı" Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın vefatıyla başladığı kabul edilen bu dönemde; Osmanlı bir yandan iç isyanlar ve ekonomik krizlerle boğuşurken, diğer yandan Avusturya, Safeviler, Lehistan, Venedik ve Rusya ile aynı anda savaşarak üç kıtadaki hakimiyetini korumaya çalışmıştır.
Tarihçilerin "Duraklama" dediği bu dönem, aslında Osmanlı’nın değişen dünya şartlarına (Coğrafi Keşifler ve Askeri Devrim) ayak uydurma sancısı çektiği, 120 yıllık fırtınalı bir süreçtir.
1. Bozulan Çarklar: Neden Durakladık?
Muhteşem Süleyman devrinin o kusursuz işleyen makinesi neden teklemeye başladı?
Merkezi Otoritenin Sarsılması: "Sancak Sistemi"nin kaldırılıp yerine "Kafes Usulü"nün getirilmesiyle, tecrübesiz ve halktan kopuk şehzadeler tahta geçmeye başladı. Bu durum, yönetim gücünün Valide Sultanlara ve Saray Ağalarına kaymasına (Kadınlar Saltanatı) yol açtı.
Askeri ve Ekonomik Kriz: Coğrafi Keşiflerle ticaret yollarının değişmesi gümrük gelirlerini vurdu. Ayrıca, "Ocak, Devlet içindir" anlayışı yerini "Devlet, Ocak içindir" zorbalığına bıraktı. Yeniçeri ocağına askerlikle ilgisi olmayan kişiler alındı, disiplin bozuldu.
2. III. Mehmed: Sancağa Çıkan Son Padişah ve "Kepçe Kazan Savaşı" (1595-1603)
Manisa sancağından gelerek tahta çıkan son padişah olan III. Mehmed, saltanatına 19 kardeşini idam ettirerek başladı. Bu olay halkta büyük bir üzüntü yaratsa da, askeri alanda kazandığı zaferle meşruiyetini sağladı.
Haçova Meydan Muharebesi (1596)
Kanuni’den sonra ordunun başında sefere çıkan ilk padişahtır. Avusturya ile yapılan bu savaş, tarihin en ilginç zaferlerinden biridir.
Olay: Avusturya ordusu Osmanlı merkezini yarmış, padişahın otağına kadar yaklaşmıştı. Ordu dağılmak üzereyken, yağma için ordugahı basan düşman askerlerine karşı geri hizmetliler (aşçılar, seyisler, deveciler); ellerine geçirdikleri kepçe, balta ve odunlarla saldırdı.
Sonuç: Bu beklenmedik direniş düşmanda panik yarattı, geri dönen Yeniçeriler savaşı kazandı. Tarihe "Kepçe Kazan Savaşı" olarak geçen bu zafer, Osmanlı’nın batıdaki son büyük meydan savaşı galibiyetidir.
3. I. Ahmed: Diplomasi ve Mimaride Dönüm Noktası (1603-1617)
Henüz 14 yaşında tahta geçen I. Ahmed, veraset sistemini kökten değiştirerek "Ekber ve Erşed" (Hanedanın en yaşlı ve akıllı üyesinin tahta geçmesi) kuralını getirdi. Kardeş katlini bitirdi ancak "Kafes" dönemini başlattı.
Zitvatorok Antlaşması (1606): Üstünlüğün Sonu
Avusturya ile uzun süren savaşlar sonunda imzalanan bu antlaşma bir kırılma noktasıdır.
Detay: Eskiden Avusturya Arşidükü protokolde Osmanlı Sadrazamına denk sayılırken, artık Osmanlı Padişahına denk sayılacaktı.
Anlamı: Osmanlı Devleti’nin Kanuni döneminde kurduğu siyasi üstünlük resmen sona erdi.
4. II. Osman (Genç Osman): Bir Islahat Trajedisi ve Hotin Seferi (1618-1622)
Osmanlı tarihinin en vizyoner ama en talihsiz padişahlarından biridir.
Hotin Seferi (1621)
Lehistan üzerine yapılan seferde, Genç Osman Yeniçerilerin disiplinsizliğini ve savaşmak istemeyişini bizzat gördü. Kale alınamadı ancak barış yapıldı.
Kanlı Islahat Girişimi
Padişah, İstanbul’a döner dönmez radikal kararlar aldı: Yeniçeri Ocağı’nı kaldırıp Anadolu’da milli bir ordu kurmak, başkenti Anadolu’ya taşımak ve ilmiye sınıfının yetkilerini kısmak.
Sonuç: Planları duyulunca ayaklanan Yeniçeriler, padişahı Yedikule Zindanları'nda boğarak şehit etti. Bu olay, devlet otoritesine vurulmuş en ağır darbedir.
5. IV. Murad: Yasaklar Sultanı ve Bağdat Fatihi (1623-1640)
Genç Osman faciasından sonra kaos içinde tahta çıkan IV. Murad, büyüdüğünde ipleri eline aldı ve Osmanlı tarihinin en otoriter yönetimini kurdu. İçkiyi, tütünü ve gece sokağa çıkmayı yasakladı; zorba askerleri ve rüşvetçi paşaları idam ettirdi.
Bağdat Seferi ve Kasr-ı Şirin (1638-1639)
Safevilerin eline geçen Bağdat’ı geri almak için sefere çıktı. "Bağdat'ı almaya çalışmak, Bağdat'ın kendinden daha mı güzeldir?" sözüyle ordusunu motive etti.
Zafer: Kanlı bir kuşatma sonrası Bağdat geri alındı.
Antlaşma: 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile bugünkü Türkiye-İran sınırı büyük ölçüde çizildi ve doğu cephesi duruldu.
6. Girit Meselesi ve Köprülüler Devri (1645-1683)
Devletin toparlanmaya çalıştığı, "Duraklama içinde Yükselme" denilen dönemdir.
24 Yıl Süren Kuşatma (Girit): Venediklilerin elindeki Girit Adası 1645’te kuşatıldı ancak donanmanın yetersizliği yüzünden fetih tam 24 yıl sürdü. Ada, 1669’da Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından fethedildi. Bu, Osmanlı’nın kazandığı son büyük toprak parçasıdır.
Köprülüler: Köprülü Mehmet Paşa, saraya şartlar sunarak sadrazam olan ilk kişidir. Oğlu Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte devlette otoriteyi yeniden sağladılar, bütçeyi düzelttiler ve sınırları (Bucaş Antlaşması ile Batı'da en geniş sınırlara ulaşıldı) genişlettiler.
7. Büyük Kırılma: II. Viyana Bozgunu (1683)
Osmanlı tarihinin akışını değiştiren felaket, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın hırsıyla başladı. Viyana’yı alarak devleti eski gücüne kavuşturmak istiyordu.
Hata ve İhanet: Kırım Hanı Murat Giray’ın Lehistan ordusunu durdurmaması (veya durduramaması) üzerine Osmanlı ordusu, kale ile Jan Sobieski’nin süvarileri arasında sıkıştı.
Sonuç: Tarihin en ağır yenilgilerinden biri alındı. Merzifonlu idam edildi, "Yenilmez Türk" imajı yıkıldı. Türklerin Avrupa’dan geri çekilme süreci (Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar) başladı.
8. Kutsal İttifak Savaşları ve Karlofça Antlaşması (1699)
Viyana bozgununu fırsat bilen Papa; Avusturya, Lehistan, Venedik, Rusya ve Malta’yı birleştirerek "Kutsal İttifak"ı kurdu. Osmanlı bu devletlerin hepsiyle aynı anda 16 yıl savaştı.
Zenta Faciası (1697): II. Mustafa komutasındaki ordu, Tisa Nehri'ni geçerken baskına uğradı ve imha edildi.
Karlofça Antlaşması (1699): Osmanlı Devleti’nin Batı’da büyük çapta toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Macaristan ve Mora elden çıktı.
Önemi: Bu antlaşma ile Duraklama Dönemi resmen bitti, Gerileme Dönemi başladı. Osmanlı artık "fetih" politikasını terk edip, eldeki toprakları koruma (savunma) politikasına geçti.